29 Temmuz 2009 Çarşamba

THE FAMİLY MAN (2000)

Eğer,
farklı seçimler yapsaydınız
hayır yerine, evet deseydiniz
ikinci bir şansınız olur muydu?



The Family Man, aile hayatının verdiği mutluluğu yansıtmayı iyi bilen bir film. Nicolas Cage, yine film içinde değişim gösteren bir ruh halindeki karakteri mükemmel şekilde canlandırıyor. Filmin en büyük çıkış noktası da Cage’in oyunculuğundaki ikna gücü. New York’da hırslı, zengin, bekar ve başarılı bir iş adamı olan Jack Campbell, bir sabah bambaşka bir yerde uyandığında kendini, yıllar önce vazgeçtiği sevgilisinin (Téa Leoni) yanında evli bulur. Ve neye uğradığını şaşırır. İzleyici de aynı şekilde şaşırır. Ve Campbell, bu yeni yaşamına adapte olmaya çalışırken bir yandan da diğer yaşamı ile bu yaşamı karşılaştırarak yıllar önce verdiği kararın ne denli yanlış bir karar olduğunu anlar.
Jack Campbell’in yeni yaşamına adapte olma sürecinde yaşadığı zorlukları, çelişkileri başarı bir şekilde perdeye yansıtan film, izleyici de filmin içine sokmasını iyi biliyor ve Nicolas Cage'le beraber seyirciyi de, onun yeni hayatina alıştırmayı başarıyor. Filmin geçtiği yerde sıradan şeyler yaşanması, sabah kalkıldığında günün nasıl geçeceği bilindiği halde ordaki sıcak yaşamın insanları mutlu ediyor olması, filmin, aile yaşamının güzel yanlarını gösterdiği ayrıntılardan biri. Campbell, cocuklarına bakmayı öğrenirken, karısına aşık olmaya başlar bu sırada seyirciye de aynı süreçleri birbir yaşatabilmesi filmi, diğer duygusal filmlerden bir adım öteye götürüyor. Ayrıca Téa Leoni, o güzel gülümsemesiyle çok hoş görünmesinin yanı sıra iyi bir performans sergiliyor. Aynı şekilde Don Cheadle da, filme çok renk katıyor.


Aile Babası, insanın yaşamındaki seçimleri doğru şekilde yapması gerektiğini vurguluyor. Özellikle geçmişte bizi mutlu edeceğini düşündüğümüz bir kararın hayatımızı nasıl olumsuz şekilde etkileyeceğine çok başarılı şekilde değiniyor. Ve film bittiğinde izleyici, kendisinin yaptığı seçimleri yargılama isteği duyuyor. Paranın, mülkün paylaştıkça güzel olduğuna tek başına hiçbir şeyin manası olmadığını alt metninde anlatan film, “İnto The Wild” ile birlikte mutluluğun sadece paylaşınca gerçek olduğuna değinen, insanın kendisini iyi hissettiren, yaptığı seçimleri sorgulatan nadide filmlerden birisi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder