29 Temmuz 2009 Çarşamba

THE ROCK (1996)


“Aldığım nefesten sorumlu oluğum bir hayat istiyorum. Omuzlarımdaki yorgunluk ve pişmalıkların çaldığı yılları istiyorum...”

Sinema tarihinin en iyi aksiyon filmlerinden biri olarak gösterilen The Rock (Kaya), sürükleyici konusu, müzikleri ve oyuncularıyla efsane bir aksiyon filmidir. Başarılı ve ünlü aksiyon filmlerinin usta yapımcısı, Jerry Bruckheimer'ın en önemli eserlerinden biri olan 1996 yapımı bu film, yüksek temposuyla izleyicinin kalp atışının kontrolünü eline almasını bilen “Kaya” gibi bir film. Ayrıca jenerikte adı geçmese de filmdeki senaristlerden biri, kendine has tarzıyla bilinen yönetmen, Quentin Tarantino’dur. Bu bağlamda filmin eşsiz bir senaryoya sahip olması pek şaşırtıcı değil.


Bir grup deniz komandosu, kimyasal silahlarla birlikte eski bir hapishane olan Alcatraz adasını (hapishanesi) ele geçirir ve Gizli operasyonlarda ölen askerlerin ailelerine ödenmek üzere 100 milyon dolar karşılığında turistleri rehin alırlar. Aksi takdirde San Fransisco körfezini kimyasal silahlarla bombalayacaklardır. Onları durdurabilecek iki kişi, Alcatraz'dan kaçabilmiş tek mahkum olan Sean Conery’nin canlandırdığı, John Patrick Mason ve bir kimyasal silah uzmanı Dr. Stanley Goodspeed rolünde Nicolas Cage, zamana karşı ölümcül bir mücadeleye girişirler. Bu mücadele sırasında yönetmen Michael Bay, filmin sürükleyicliğinden asla ödün vermeden filmi yönetmesini biliyor. Filmde kullanılan ünlü müzisyen Hans Zimmer’in, yaptığı saundtrack ile heyecan daha da yükseğe çıkıyor.


Daha önce eline silah almamış, fakat kimyasal silahlar konusunda uzman labratuvarda çalışan doktor Stanley Goodspeed ile kaçmanın imkansız olduğu vurgulanan Alcatraz hapishanesinden kaçmayı başarabilen tek kişi olan John Patrick Mason arasındaki ilişki ve uyum harika. Mizah öğelerinin de bolca kullanıldığı filmde, iki karakter arasındaki zıtlıklar birbirini öylesine tamamlayıcı nitelikte ki bu, filmi etkili kılan önemli etkenlerden birisi. Hollywood’un karizmatik oyuncusu Sean Conery, filmin başındaki uzun, beyaz saçlarıyla etkileyici görünüyor. Karakterine çok yakışmasının yanı sıra, John Patrick Mason’ı bilge, karizmatik, zeki yapan en önemli unsur Sean Conery’dir. Canlandırdığı ‘James Bond’ karakterinin yanı sıra bu filmdeki karakteriyle de Conery, izleyicinin gönlünde bir defa daha taht kuruyor. Sadece Sean Conery için bile izlenmeye değer bir film Kaya.
Nicolas Cage’in En İyi Erkek Oyuncu dalında, neden içki içtiğini hatırlamayan ‘Ben Sanderson’ karakteri ile Oscar ödülünü aldıktan sonra, çektiği ilk aksiyon filmidir. The Rock’taki performansıyla büyük başarı gösteren Cage, daha sonra da aksiyon filmlerinde oynamaya devam etti. Özellikle bu filmden sonra çektiği, ‘Con Air’ ve ‘Face/Off’ gibi büyük gişe başarısına sahip, türünün en iyi örnekleri olan filmlerde oynamayı başardı. Aksiyon filmlerinin en iyileri olarak adlandırılan filmler içerisinde Nicolas Cage vardır. Unutulmaz karakterlere can veren Cage’in, çok farklı bir tür olan Aksiyon filmlerinde de bu başarıyı sürdürmesi kolay bir iş değil. Aksiyon filmlerinde karakterlerin isimleri pek bilinmese de Nicolas Cage, oyunculuğu sayesinde oynadığı aksiyon filmlerinin hepsinde karakterini farklı kılmayı, karakterleriyle hafızalarda yer etmesini başardı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder